25 Ocak 2015 Pazar

tedavisi zordur...

kalp kırılır çoğu zaman
buz gibi soğuk bakışlarla
onulmaz yaralar bağlar da
göremezsin
tedavisi zordur
olsa da sende yoktur...

kalp kırılır çoğu zaman

zembereğinden fırlayan sözlerle
karalar bağlar koyuca
hissedemezsin
tedavisi zordur
olsa da sende yoktur....

kalp kırılır çoğu zaman

çok kırılgansındır
çatlatacak kadar dokunsalar
farkına bile farmazsın
tedavisi zordur
olsada sende yoktur...

kalp kırılır çoğu zaman kolayca

kalp kırılır çoğu zaman nedensizce
kırılgandır, bahane arar
hep farkındasındır
hep hissedersin
ve hep görürsün
ama yine de tedavisi zordur
olsa da sende yoktur....
ben de de o yürek yoktur
gurur fazlasıyla....
      bursa, 25/01/2015 e.k

24 Ocak 2015 Cumartesi

ara/veda...

bir kenti bırakır gidersin arkanda
tüm kaygıları ardında bırakarak
Yeni başlangıçlar umut dolu
kuşku yoktur
güven dolu gözlerinde
şehir kucak açmış bekler tüm ruhuyla
sarmalayacak bendini...
belki
Hep beklemekte olan
biri var kaderiyle seni
, huzur, mutluluk
ğınılacak sakin liman
kozasından çıkan kelebek misali
ne de güzeldir demek elveda….

seversin sevdiğince
ama birlikte yaşamak
sanattır bir tanem
öğrenilmiyor ki yaşamadan
bazen
kuvvetlensin diye özlemle sevgi
olgunlaşsın diye
zamanın yıkamayacağı birliktelik
hep sıcak tutmak gerek umudu
diyebilmek de gerekir bu bir veda
değil bir tanem sadece ara….

zaman acımasızdır
zaman umarsızdır
en sevgili anılarını
ardında bıraktırır
sevgilinin melek güzelliği
oğlunun doğumu
kızının ışıltılı sevimli hali
ağarmak zorunda kalan saçlar
ileriye bakar zaman hep
ardında bırakarak kendini
ve umut ister
Umutla beslenir
Demek gerekir her defasında
Tekrar tekrar elveda….

ellerinle diktiğin bahçendeki gül
Yenilir gelen sonbahara
sarardı, soldu
En yoğun kokularını
Ardında bırakarak
Ama bilirsin
Bahar yeşertecek onu yeniden
Etmeli bir süreliğine veda
diyebilmek de gerekir bu bir veda
değil bir tanem sadece ara….
                      bursa, 24/01/2015 e.k

23 Ocak 2015 Cuma

oğluş'uma..

oğlum oğlum can oğlum
vakur bakışlarında
derin anlam gizli
tarih yüklü hafızan
taştığında benliğinden
nasıl da şaşırtır gururla
her daim bizi
hassas kalbin
dokunsan ağlayacak
koca bir adam
hiç yıkılmayacak
baba gözleriyle
hep çocuk kalacak....

ekim ekim can ekim

bilsen
ne çok sevdim seni
gösteremeden
belki yolu bilmediğimdendir
canın yandığında
kalbinden kalbime
bir çağlayan akar
dokunsan ağlayacak pınarları
belki
babaların eksikliklerini
oğullarında giderme yolu bu
hırçınlıklar bundandır belki
belki bundandır
tüm serzenişler....
                 (bursa, 24/01/2014 e.k)

22 Ocak 2015 Perşembe

Aliİsmail'e...

yetmişyediden beri taksim
çoşmamıştı böyle...
rant uğruna 
ağaçlar biçilirken gezi parkında
sağduyunun kıvılcımı çaktı 
iktidarın böğründe...
eskişehir''e ulaştı çok geçmeden...
ilk yılında bir öğrenci
daha ondokuzunda
güzel gözlerle hayata gülümsedi...
tutulduğunda bu kıvılcımım ateşine
yürüdü ve haykırdı:
ağaçlar katledilmesin rant uğruna...
bilmiyordu ki 
özgürlüğünün sınırı
yürüdüğünde biter
iktidara karşı haykırınca...
ağaçlar katledilmesin
yürüdüler gaddarca
çullandılar üzerine
dövüldü ölesiye
öldü diye bırakıldı...
ölmedi direndi
gün gibi açıktı herşey
saklandı
gün kadar berraktı
görülmedi
müdahale gecikti
yüründüğünde gecikmeyen müdahale
direndi
komada otuzsekiz gün
berkin, ethem, abdullah...
bu kaçıncı candı...
eskişehir''in onurlu insanları bağırdı:
Ali İsmail Korkmaz...
sarı kanaryalar haykırdı:
Ali İsmail KOrkmaz
Fenerbahçe Yıkılmaz....
Tepebaşın'da 
YeniTürkü Ali İsmail'e ithafen
Mamak Türküsü söyler
babası gençlerin  arasında:
hepiniz oğlum, hepiniz Ali İsmail'siniz
eskişehir haykırdı
Hepimiz Ali İsmail Korkmaz..
                          bursa, 22/01/2015 e.k
                     

21 Ocak 2015 Çarşamba

mim...

sevgili arkadaşım kahvetelvesi mimlemiş beni..mimlemiş ama ben henüz toy bir blogger olduğumdan anlamını bilmiyorum efenim mimin...öğrendim böylece..teşekkürlerimi sunmak isterim..
- 2014 yılının bana kattığına inandığım şey:
          -kahve telvesi arkadaşımın yardımlarıyla blogum
- 2014 yılında yaptığım ve beni gururlandıran şey:
          - yetiştirdiğim muavinlerin iyi yetiştiğine tanık olmam...(otobüsşoförüyüm:)
- 2014 yılında gerçekleşen ve beni üzen şey:
          - seçimler ve sonuçları..durmak yok yola devam...
- 2014 yılında yaptığım en büyük şey:
          -  2014 değil tüm zamanlarda kızım ve oğlum...
-2014 yılında en büyük pişmanlığım:
         - pişmanlığım yok denebilir...kabullenince çıplaklığını gerçeğin..
- 2014 yılında başıma gelen en komik şey:
       -birden sorunca yanıtlamak ne zor..bilahare yanıt vereyim efenim...
bıdı-bıdı, yürekten kaleme  mimlendiniz efenim...

kuşku

giderken ardında bırakamadığındır
beynine yerleşen kaygılara da boğar
atmak istedikçe daha da yerleşir
kozasına benliğinin göremezsin
kuşku derindir silemezsin...

kaldığında uzaklara defedemediğindir

kalbine yerleşen ağrısı ayaklarına da vuran
yaşamak istersin birlikte başaramazsın
sanatı değildir ortaklığı kuşkunun
sığdır  yine de silemezsin...
                               bursa, 21/01/2014 e.k

20 Ocak 2015 Salı

duvar

yurdun sınırlarındaysa duvar
geçeriz komşu ülkeye
kapılarından çeşitli gerekçelerle...
sadece sınırlarını belirler 
örüldüğünde duvar yurdun...
kolayca yıkılır tuğlaları
bazen sözle, bazen tüfekle

evimizin bahçesindeyse duvar
atlarız üstünden bazen
komşu bahçeye
kiraz toplamaya sessizce..
konuşur bakışırız 
kaçamak gözlerle bazen..
komşu kızıyla derinden..
sadece sınırlarını belirler 
sahipliğin örüldüğünde duvar...
kolayca yıkılır tuğlaları
bazen sözle, bazen tüfekle

insanın zihnindeyse eğer duvar

yıkamaz çeperlerini
yaşayamaz özgür
sınırları daha yıkılmazdır
çin seddinden..
kurşun işlemez katılığına
her şeyi yapabilirsin
ama duvarlarını yıkamazsın
önyargılarını tuğlaların..
ne sözle,  ne de tüfekle..
                  bursa,20/01/2015 e.k


16 Ocak 2015 Cuma

kızım eylül'e

duygularının rengi gibidir eylül
bazen kızıla çalar aydınlık sevinçle
bazen de sarıya anlaşılmaz hüzünle
sürekli bir çevrim yaşar içinde...

hep bir ışığı vardır  gözlerinde
ve apansız bir coşku taşır kalbinde
bazen yaz güneşinin parlaklığı
bazen de sonbaharın kararsız rüzgarları...

içinde eylül yaşar kızımın biteviye
uçurur saçlarını esen yellerinde
bastıran yağmurlarıyla ağlar gözleri
açan güneşiyle neşe saçar tüm benliği


Kızım eylül’e…
 Pencereden odaya süzülen
Günışığısın sen..
Sabahın ilk ışıklarıyla
Aydınlığı saçarsın ufkumuza
Olduğundan beri hayatımızda

Komik şaklabanlıklar
Sonu gelmez anlatımlar
Tükenmeyen enerji
Gözlerinin ışıltısı
Sevincidir yaşamın…

Dipsiz mağaraların kuytularında
İnatla sızan çatlaklarından
Günışığısın sen
Meydan okurken karanlığına
İçimizi ısıtır

Sıcacık bakışlarında
Kestirilemeyen davranışlar
Her daim eylem içinde
Her daim mutlu
Kalbinden gözlerine
Ulaşan mutlu zerrecikler-
Işığı var-
Saçılır evrene
Sevincidir yaşamın…13/01/2015

ne çok şeylere kırılıyoruz...ne kadar gereksiz şeylerle kafamızı meşgul ediyoruz..bir gün bak neden öyle dedi, ne demek istedi, nasıl baktı, öle olmasaydı, böyle yapmasaydı, yapmasaydım, uzayıp gider böyle durumlar...
halbuki olan olmuştur, dün geçti, yarına daha çok var, gün bu gün dostum...
farkında olmadan ne çok kırılıyoruz, ne çok kırıyoruz, onarmak her geçen gün ne kadar da zorlaşıyor, her geçen gün ne kadar ulaşmak zorlaşıyor kalplerimize...
oysa sağlığımız yerinde, çoğu zaman mutlu olmasak da huzurumuz yerinde, dünyanın bir çok yerinde ne acı olaylar oluyor bizim kırılganlıklarımız, eseflenmelerimiz, üzüntülerimiz karşısında...zaman geçince ne kadar gereksiz şeylere üzülmüşüm diye düşünürüm hep...insan işte, yapamıyor değil mi?
her şey siyaset uğruna, bu günlerde değil sadece, uzun zamandır bu böyle. tahrik ediyoruz, hor hörüyoruz, yalan söylüyoruz, işe kpps'siz adam alıyoruz, adam kayırıyoruz, liyakatsiz yükseltiyoruz, bir çok şeyi görmezden geliyoruz bizden olduğunda, bizden olmadığında tüm günahları ona yıkıyoruz,dürüst değiliz, dürüstlük oy kazandırmıyor, hatta komplo bile kuruyoruz rakiplerimize, nitekim konu siyaset oluncaher şey mübah, her şey caiz islami deyimyle...
halbuki hepimiz,  ülke için çalışıyoruz oysa. oysa hepimiz millet için çalışıyoruz, ve hepimiz dini bütün müslüman..tüm bunlar müslümanlığımızı, imanımızı etkilemez, bu kötü araçlarla iyi amaçlar elde etmeye çalışırız, hoşgörü nerede, erdem nerede, saygı nerede, tahammül nerde demeyiz..ne çok yanlışlarla ne çok doğrulara ulaşmaya çalışıyoruz..

7 Ocak 2015 Çarşamba

geçmişi hep güzel anıyor insan
ilk aşkın duyumsamaları
ilk dokunuşun hazzı
öyle ki
şeker bayramı sevinçleri bile...
zaman geçtikçe geçmişle 
daha çok yaşıyor  insan.

geçmişi hep güzel anıyor insan
alınan kırık notlar
yaşanan hayal kırıklıkları
ve reddedilişler
soyutlanmıştır anılarımızda
zaman geçtikçe geçmişi 
daha çok özlemle anıyor  insan.

geçmişi hep güzel anıyor insan
kaybedilen sevdiklerimiz
yitip giden özlemlerimiz
delikanlı çağının düşleri
bir bir kaybediyor siluetini
zaman geçtikçe geçmişine
daha çok sarılıyor  insan.
                               (07/01/2015 e.k)