11 Aralık 2015 Cuma

sigaraya dair..

bırak diyorlar, 
mütamadiyen bırak..
bilmiyorlar ki;
nasıl da gönülden bağlandığımı
nasıl da severek içtiğimi
her zerresinden mutluluğu
yorulan zihnime 
nasıl da zerk ettiğimi
bilmiyorlar ki...

bırak diyorlar, 
mütemadiyen bırak.
bilmiyorlar ki
karşılıksız sevdiğimi
salgılanan serotoninin
çektiğim her nefesten olduğunu
bilmiyorlar ki...

9 Aralık 2015 Çarşamba

islami terör

müslümanlar için savasamayız demiş nato genel sekreteri. 11 eylülden beri bu minvalde açıklamaları ve batı dünyasının bakış açısını bu yönde kuvvetlendirecek yeterli sayıda eylem oldu çeşitli merkezlerinde. biliyoruz ki klu kluk klan amerika içindeki ırkçılık ise avrupada bu ırkçılığın ta otaçağa kadar uzanan kökleri var ve son yüzyılda mussolini ve hitlerle pik yapmış durumdaydı. geçen 60 yılda ne kadar dondurulmuş olsa da buzdolabından çıkarılacağı günü umutla beklemektedir avrupa nasyonalizmi ve ırkçılığı. kaldı ki bizim gibi 3. dünya ülkelerinden daha bilinçli bir milliyetçilik ve ümmet kültürüne sahip olduklarını söyleyebiliriz. 

ümmet kültürü açısından bakıldığında türkiye halen iran ile rusya kadar yakınlaşamamıştır. arap dünyası ise bizden çok amerika ve avrupaya yakındır. kısmi gelişmeleri dikkate almıyorum burada. süreklilik ve sürdürebilirlik önemli bu noktada. bu bağlamda türkiyenin 80den beri muhafazakarlaşması ve hiç bir zaman da örnek demokrat islam ülkesi kimliğine bürünememesi hali apaçık ortada. arap ülkeleri ve iran daha muhafazakar bir yapı istiyorlar, muhafazakarlık nerede başlayacak nerede son bulacak önemli bir nokta. kaldı ki bir iki istisna hariç islami teröre yenik düşmüş durumdalar bu ülkeler.

2015 yılında nato genel sekreterinin müslümanlar için savaşamayız açıklaması ne kadar trajik ise taliban, işid, hizbullah, müsküman kardeşler ve benzerleri örgütlerin islam adına, Allah adına savaşmaları da o kadar trajik ve üzücü. Allah yarattıklarına ihtiyaç duymaz halbuki. Galü beladan beri yani ezelden beridir bir din var olmasını diğerini yadsıyarak sürdürüyor. İslam hristiyanlığı yok sayıyor, hristiyanlık muhammedi peygamber saymıyor, ilahi komedyada muhammed cehennemin 7. katındadır dikkat edersiniz. ne kadar bilim üretirseniz üretin bu dogma ve inanç yoğunluğu siyasete,  ticarete, savaşa ve barışa yön veriyor. 

dünyada 60 ve 70 li yıllar göreli özgürlük havası ve dinin reddedilişi yıllarıydı. 80lerden sonra avrupa ve amerika da olduğu gibi çözülen rusyada kaybettiği tanrıyı yeniden buldu, ülkemizde ise ortam tamamen sığ ve sağ orta yolculara bırakıldı. son 14 senedir ve öncesinde de iktidardalar. bilim üretimi yok  ne yazık ki. ülkenin katma değerinde artış da yok.

her ne kadar hristiyanlığı reddediyorsam islamı da o kadar reddediyorum. din adına Allah adına kim olursa olsun insanların katledilmesi anlamıyorum, anlamayacağım da. dinin bir üst kimlik olması hali zaten yeterince acayip. ulus devlet çağında halen ortaçağ paradigmalarıyla hayata yön vermeye çalışmak hem batıda hem biz de ne kadar dehşet verici. kaldı ki yanı başımızda 2 milyon ıraklı ölmüş, suriye dağılmış, mısır ve saire kap karışık iken islami coğrafyada düşsen topraklarına düşeceğin iran, kuveyt, suudi arabistan, yemen ve saire kılını kıpırdatmıyorsa bu din anlayışını kökünden sorgulamak gerekmez mi. kimse islam ile terörö yanyana gelemez demesin. o zaman sorarlar adama taliban, islami cihat yada işid ne diye.